Son dönemlerin en trajik deniz kazalarından biri, geçen hafta sonu Türkiye'nin Ege Bölgesi açıklarında meydana geldi. Bir grup genç kardeş, yaz tatilini geçirmek için çıktıkları tekne seferinin ardından, talihsiz bir alabora olayının kurbanı oldu. Bu üzücü olayda, dört kardeşten biri hayatını kaybetti. Aileler, kaybettikleri evlatlarının acısını derin bir biçimde yaşarken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. İşte o gece yaşananlar ve olayın perde arkası.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte deniz tatilleri için yola çıkan aileler, genel olarak keyifli anılar biriktirmekteyken, bu kez kargaşa ve yasla sonuçlanan bir facia yaşandı. Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü, dört kardeş, yaz tatillerini geçirmek üzere kiraladıkları bir teknede eğlenceli bir gün geçirmek için yola çıktılar. Ancak akşam saatlerinde şiddetli rüzgâr ve dalgaların etkisiyle tekne alabora oldu. Kardeşlerin yaşları 16 ile 24 arasında değişirken, olay anında panik içinde suya düştüler. Kısa sürede olay yerine ulaşan sahil güvenlik ekipleri, gençleri kurtarmak için harekete geçti fakat karşılaştıkları durum yürek burkucuydu.
Olayın ardından yapılan kurtarma çalışmaları sonucunda, üç kardeş sahil güvenlik ekipleri tarafından sağ çıkarıldı. Ancak ne yazık ki, en büyük kardeş olan 24 yaşındaki Murat'ın cansız bedenine ulaşıldı. Ailenin bulunduğu şehirde yas var. Murat'ın sevgi dolu bir evlat olduğu, arkadaşları tarafından da kanıtlandı. Onun kaybı, yalnızca ailesine değil, tüm topluluğa büyük bir acı hissettirdi. Murat’ın en büyük hayali, arkadaşları ile birlikte okulu bitirip, yurt dışında eğitim alarak mühendis olmaktı. Bu hayalin yarım kalması, aile ve dostları için dayanılmaz bir hüsran yarattı.
Olay sonrası yerel bir medya kuruluşuna konuşan aile, "Oğlumuzun hayatı, harika bir gelecek vaat ediyordu. Bu kaza, toplumun her kesimini derinden sarstı. Onun geleceği, hayalleri ve hedefleri vardı; ama artık geride sadece anılarımız kaldı.” ifadelerini kullandı. Elde edilen bilgiler doğrultusunda, teknenin alabora olmasının sebepleri üzerine soruşturma başlatıldı. Ege Denizi’nde sürekli olarak yaşanan bu tip kazalar, deniz güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Peki, bu tür kazalar neden bu kadar sık yaşanıyor? Uzmanlar, özellikle yaz aylarında yoğunlaşan tekne trafiğinin, deniz güvenliği açısından tehlike arz ettiğini belirtiyor. Görülen o ki, bazı teknelerin yetersiz ekipmanlara sahip olduğu ve deniz deneyimi olmayan kişilerin tekne kullanarak risk taşıdığı kaydediliyor. Ayrıca, ani hava değişimlerinin de bu tür olayların sıklığını arttırdığı ifade ediliyor. Bu nedenle, deniz güvenliğini artırmaya yönelik önlemlerin bir an önce alınması gerektiği vurgulanıyor.
Bu tür dramların yaşanmaması için, aileler ve gençler için güvenli denizcilik eğitimlerine daha fazla önem verilmesi, tekne kiralama şirketlerinin de titizlik göstermesi gerektiği aşikar. Öte yandan, devletin de denetimleri sıkılaştırması ve denizcilik standartlarını güncel hale getirmesi gerekmektedir. Son olarak, bu facia, hem aileler hem de toplum için hatırlanacak bir ders niteliği taşımaktadır; güvenli bir deniz deneyimi yaşamak sadece bireylerin değil, bir toplumun sorumluluğudur.
Yaşamını yitiren Murat, sıra dışı bir gençti. Hayalleri ve hedefleriyle dolu bir geleceği vardı; fakat hayattan koparılması, aile ve arkadaşları için onulmaz bir yaraya dönüştü. Unutulmaması gereken, her yıl birçok ailenin bu tür kazalar nedeniyle gözyaşı dökmesidir. Geçmişte olduğu gibi şimdi de deniz kazalarında yaşanan acılar, gelecekte de mutlaka bir şeyler yapılmasını gerektirecektir.
Bu talihsiz durum, Türkiye'nin deniz alanındaki güvenlik sorununu bir kez daha gözler önüne serdi. Geride kalan jenerasyonların daha güvenli bir denizcilik deneyimi yaşamasını sağlamak için harekete geçilmesi umuduyla, bu olayda hayatını kaybeden Murat’ı saygıyla anıyoruz.