Son günlerde, toplumda endişe yaratan bir dolandırıcılık hikayesi gündeme geldi. Birçok kişinin hayatını karartan ve güven duygusunu zedeleyen bir sahte medyum, “Üzerinde büyü var!” tehdidiyle kapıları çalmaya başladı. Kendisini ruhsal bir danışman olarak tanıtan bu dolandırıcının, masum insanları nasıl suç makinasına dönüştürdüğüne tanıklık eden mağdurlar, yaşadıkları dehşet dolu anıları paylaşmak için cep telefonlarını eline alarak sosyal medya platformlarında yardım arayışına girdi.
Dünya genelinde medya aracılığı ile duyduğumuz sahte medyum hikayeleri, ne yazık ki Türkiye’de de kanlı bir hal almış durumda. Tanıdıklarınıza, komşularınıza veya tanımadığınız insanlara insani duygular ve ihtiyaçlar üzerinden yaklaşan bir dolandırıcı, kim bilir kaç kişinin ağzını sulandıracak fırsatlar ve hayalleri ile kapıyı çalıyor. Mağdurları, kendilerine “bir başka dünya” kapısı açması için yönlendiren bu sahte medyum, insanların zayıf anlarını fırsata çevirerek onları haksız kazanç elde etmek için kullanıyor. Özellikle yalnızlık hissi çeken, çaresizlik içinde kıvranan ya da ruhsal olarak tükenmiş insanlar hedef alınıyor. Çoğu zaman kaygı, korku ve merak duygusunu kullanarak, “Özellikle üzerinizde büyü var” diyerek insanları hedeflerine çekiyorlar. Bu sahte medyumun, büyü veya nazardan bahsederek kurbanlarını tuzağına düşürdüğü biliniyor. Onlara ne tür bir cerrahi müdahale gerektiğini söyleyen dolandırıcı, ardından yüksek meblağlar talep ediyor. Bu noktada işlerin boyutları daha da enteresan bir hal alıyor; kurbanlarına, onlara yapılacak bir seans sonucunda tüm dertlerinin çözüleceği vaadini veriyor.
Bu dolandırıcılığa maruz kalan pek çok kişi, şikayetlerini Emniyet Genel Müdürlüğü ve savcılıklara iletmiş ve faillerin bir an önce yakalanmasını istemiştir. Sosyal medya platformları, mağdurların yaşadıklarını paylaşmaları için bir mecra haline gelmiş durumda. Özellikle çeşitli forumlarda ve sosyal medya gruplarında yaşadıkları deneyimleri açıkça paylaşan kişiler, bu tür dolandırıcılara karşı toplumu bilinçlendirmek ve tedbir almalarını sağlamak için buna öncülük ediyor. Bir çok mağdur, sahte medyumla geçirilen süre sonrasında kendilerinde yaşadıkları ruhsal çöküşü, maddi kayıpları ve güven kaybını anlatıyor. Örneğin, 35 yaşında bir kadın, “Sahte medyuma gittim, bana büyü yaptılar dedikten sonra yüzlerce lira talep etti. Sonuç olarak beni daha büyük bir çaresizlik içine soktu.” şeklinde ifadelerle yaşadıklarını aktardı. Bu gibi birçok olay birçok insana dokunmuş durumda ve bu durum toplumda kaygı yaratıyor.
Sahte medyumların dolandırıcılığının artmasına paralel olarak, toplumun bu tür insanlar konusunda bilinçlenmesi ve dikkatli olması gerektiği aşikar. İnsanlar, ruhsal ya da maddi sorunlarla başa çıkmaya çalışırken, her fırsatı değerlendirecek kötü niyetli insanlara yönelik daha dikkatli olması gerekiyor. Dolandırıcıların mağdurlarını kolayca avladığı günümüzde, duyularımızı ve sağduyumuzu kullanmak, maddi veya manevi kayıpların önlenmesinde en önemli adım olarak öne çıkıyor.
Bu yüzden, toplumun sahte medyumlardan ve dolandırıcılardan korunması için, etkin bir bilinçlendirme kampanyası ve güvenilir bilgi kaynakları kullanılmalıdır. Emniyet güçleri ve sivil toplum kuruluşları, bu konuda harekete geçmeli ve halkı bilinçlendirmeye yönelik eğitimler vermelidir. Herhangi bir dolandırıcılığa maruz kalmamak için mutlaka deneyimlerinizi ve gözlemlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Sahte medyumlar gibi insanların kurbanı olmamak için bilinçli ve dikkatli adımlar atmak, hepimizin elindedir.
Unutmayın, gerçek ruhsal yardım ve destek arayışını resmi terapistler ve psikologlar aracılığıyla elde edebilirsiniz. Buna elverişli bir bakalım, sahte medyumların tehlikeli dünyasına girmeden önce, mantıklı adımlar atmayı asla unutmamalıyız!