Kuzey Kore, son yıllarda gelişen teknolojiyi ve sosyal medyayı kendi ideolojik amaçları doğrultusunda kullanarak hem yurtiçinde hem de yurtdışında dikkat çekici bir kontrol mekanizması geliştirmiş durumda. Özellikle mobil uygulamalar ve mesajlaşma platformları üzerinden, vatandaşlarının düşüncelerini ve iletişimlerini izlemekte. Bu durum, toplumun çağa ayak uydurmaya çalıştığı bir ortamda, bireylerin özgürlüklerinin ne denli tehdit altında olduğuna dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Kuzey Kore'nin "cep telefonları" üzerinden kontrol mekanizmasını nasıl oluşturduğuna ve bunun sonuçlarına gelin birlikte bakalım.
Kuzey Kore, dünya genelinde en kapalı ve izole ülkelerden biri olarak biliniyor. Ancak son dönemde özellikle genç nüfus arasında mobil telefonların yaygınlaşması, rejimin özellikle dijital alanda yeni stratejiler geliştirmesine olanak tanıdı. Ülkede kullanılan cep telefonları, büyük ölçüde devletin kontrolü altında. Bu telefonlar, yalnızca yerel ağlar üzerinden iletişim kurabiliyor ve içeriklerin denetimi rejim tarafından yapılıyor. Bu durum, yurttaşların her adımının izlenmesi anlamına geliyor. Bu dijital gözlemevi, sosyal medya platformları aracılığıyla da sürdürülüyor. Rejim, istemediği düşüncelerin yayılmasını engellemek için gençlerin sosyal medya faaliyetlerini sıkı bir şekilde denetliyor.
Kuzey Kore'de bireylerin ifade özgürlüğü büyük bir tehdit altında. İletişim platformlarında paylaşılan içerikler, rejimin belirlediği normlar çerçevesinde sansürleniyor ve manipüle ediliyor. Kullanıcılar, gözaltına alınma korkusu nedeniyle düşüncelerini özgür bir şekilde ifade edemiyorlar. Bunun yanı sıra, propaganda içerikleri sıkça dağıtılıyor ve bu içerikler üzerinden yurttaşların algıları yönetilmeye çalışılıyor. Sosyal medya mecralarında çıkan haberlerin, devlet onaylı haberlerle değiştirilmesi ya da silinmesi, bu durumu daha da belirgin hale getiriyor. Kuzey Koreli gençler, düşüncelerini gizli tutmak zorunda kaldıkları için özgüvenlerini kaybediyor ve toplumsal baskı altında yaşamaya mahkûm oluyorlar.
Sonuç olarak, Kuzey Kore'nin dijital dünya üzerindeki kontrolü, sadece yurttaşların iletişim kurma biçimlerini etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda bireylerin düşünceleri ve algıları üzerinde de büyük bir etki oluşturuyor. Rejim, mobil teknolojilerin sağladığı olanakları kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda kullanarak, toplumda bir tür bilgi ve cümle denetimi gerçekleştirmekte. Gelecekte bu tür dijital denetimlerin nasıl evrileceği ve dünya genelindeki diğer ülkelerde benzer uygulamaların ortaya çıkıp çıkmayacağı ise merak konusu. Bu bağlamda, Kuzey Kore'nin "cepedeki casusu" olma durumu, tüm dünyada gündeme gelmeye devam edecek gibi görünüyor.