Her yıl tekrarlanan bir geleneğin parçası olarak, İstanbul'dan Çanakkale'ye doğru herhangi bir gelişim olmadan 7 yıldır süren bu yürüyüş, hem şehitlerimize saygı duruşu niteliği taşıyor hem de toplumsal duyarlılığı artırıyor. Bu yıl da katılımcılar, 3 gün süren yolculuklarının ardından Tekirdağ’a ulaştı. Yürüyüş, katılımcıların sadece fiziksel bir mesafe katetmelerinin ötesinde, unutulmaz bir anma ve toplumsal bir birliktelik oluşturma amacı güdüyor.
Bu yürüyüş, her yıl 18 Mart Şehitleri Anma Günü ile Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde yapılan bir etkinlik. Katılımcılar, yürüyüş boyunca her adımda geçmişin derin izlerini hissederek bu topraklar için canlarını feda eden şehitleri anıyor. Yürüyüşün temel hedeflerinden biri, yeni nesillere bu önemli tarih bilincini aşılamak ve şehitlerin hatıralarını yaşatmaktır. Her yıl artan katılımcı sayısı, bu amaca ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Yürüyüşün bir diğer önemli yönü ise, toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek belli bir amaç etrafında birleşmesini sağlamak. Tüm katılımcılar, yürüyüş sırasında kaynaşarak, birlik ve beraberliğin önemini bir kez daha hatırlıyorlar.
Günümüzde giderek artan stres ve sosyal izolasyonla başa çıkmak her zamankinden daha zor hale geldi. Bu tür yürüyüşler, katılımcılara hem fiziksel hem de psikolojik açıdan birçok fayda sağlıyor. Uzmanlar, sosyal etkinliklerin insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerini sıklıkla vurguluyor. Yürüyüş, katılımcıların doğayla iç içe olmalarını, sosyal bağlar kurmalarını ve zihinsel sağlıklarını iyileştirmelerini kolaylaştırıyor. Fiziksel aktivitenin ruh hali üzerindeki olumlu etkileri bilinen bir gerçek; katılımcılar yürüyüş sırasında edindikleri deneyimler sayesinde hem kendilerini yenileme fırsatı yakalıyor hem de hayatlarına yeni bir perspektif katıyorlar.
Yürüyüşün sona ermesinin ardından Tekirdağ'daki etkinlikler de çeşitli gösteri ve konuşmalarla devam ediyor. Yerel sanatçılar, şehitler için özel konserler verirken, katılımcılar da bu etkinliklerle hem eğleniyor hem de anma duygusunu yaşıyor. Böylece, yapılan yürüyüşün getirdiği anlam, Tekirdağ'da düzenlenen etkinliklerle bir kat daha artıyor. Etkinliğin son günü, yürüyüşü tamamlayan katılımcılara sertifika verilmesiyle son buluyor. Bu sertifikalar, katılımcıların anmaları ve toplumsal bir yaşama kaydettikleri katkıyı simgeliyor.
Bütün bu unsurlar, İstanbul’dan Çanakkale’ye yürüyüşün her yıl daha fazla insan tarafından benimsenmesini sağlıyor. Bu anlamlı yolculuk, sadece şehitlerimiz için değil, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygusunun pekişmesi için de önemli bir fırsat sunuyor. Katılımcıların birbirleriyle olan etkileşimleri, aynı amaca hizmet eden insanların oluşturduğu güçlü bir topluluk duygusu yaratıyor. Her yıl tekrar eden bu etkinlik, gelecek yıllar içinde de devam edeceğe benziyor. Farklı meslek gruplarından, yaş gruplarından insanları bir araya getiren bu yürüyüş, toplumsal dayanışmanın bir sembolü olarak anılmaya devam edecek ve unutulmaz bir anma geleneği olarak yerini alacak.