Sanat dünyası, her geçen gün yeni ve ilginç projelere ev sahipliği yapıyor. Ancak bazı projeler, hem görsel estetiği hem de duygusal yoğunluğu ile öne çıkmayı başarıyor. İşte bu projelerden biri, sanatçı Aylin Yılmaz'ın iris fotoğraflarını takı ve tabloya dönüştürme sanatı. Yılmaz, iris fotoğraflarını sanatsal bir bakış açısıyla yorumlayarak hem alışılmışın dışında eserler yaratıyor hem de bu alandaki öncülüğü ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Aylin Yılmaz, iris fotoğraflarını sanat eserine dönüştürme fikrinin kendine ait olduğunu, bu süreçte karşılaştığı zorlukları ve güzellikleri paylaşıyor. "İlk uygulayan kişi benim," diyor Yılmaz ve bu özelliğinin ona getirdiği sorumluluğu çok iyi bildiğini ekliyor. Bu kadar özgün bir fikirle yola çıkmanın, hem mutluluk hem de stres kaynağı olduğunu belirtiyor. “İnternette bu tarz çalışmalar görebilirsiniz ama benim tarzım kesinlikle farklı,” diyerek eserlerindeki benzersizliği vurguluyor.
Aylin’in bu projedeki ana motivasyonu, insanları hem estetik hem de duygusal bir deneyimle buluşturmaktı. Her iris fotoğrafı, bir bireyin hikayesini anlatırken aynı zamanda sanatı işe yaramaz kılan sıradanlığı da kırmayı amaçlıyor. Yılmaz, iris fotoğraflarının sadece görsel bir deneyim sunmakla kalmadığını, aynı zamanda insanların derin duygularını ve bağlılıklarını da yansıttığını düşünüyor. Bu bakış açısı, sanatçının eserlerine olan ilgiyi artırıyor.
Aylin Yılmaz, iris fotoğraflarını hem takı hem de tablo formunda sunarak geniş bir kitleye ulaşmayı amaçlıyor. Takı koleksiyonunda, iris görüntüleri esaslı bir şekilde kullanılırken; tablo serilerinde de bu fotoğrafların arka planına farklı renk paletleri ve dokular ekleniyor. “Her bir parça, bir birey gibi eşsiz. Onların hayatına dokunmayı seviyorum,” diyor. Aldığı geri dönüşler de sanatçıyı daha da motive ediyor. İlgili her birey, bu eserlerin ardındaki emek ve yaratıcılık ile bağlantı kurabiliyor.
İlk etapta arkadaşlarına birkaç parça takı hediye eden Yılmaz, bu süreçte olumlu geri dönüşler alarak işini büyütmeye karar vermiş. Sosyal medya hesapları üzerinden paylaştığı çalışmalar, hızla beğeni toplayarak geniş bir takipçi kitlesine ulaşmasına olanak sağlamış. Şu anda birçok kişi, onun iris fotoğraflarından ilham alarak özel günlerde sevdiklerine hediye olarak bu benzersiz takılardan talep ediyor.
Bunun yanı sıra, iris fotoğraflarını tabloları için kullanırken, Aylin Yılmaz geleneksel tablo sanatları ile modern sanat anlayışını başarıyla harmanlıyor. "Tablolarım, bireylerin kişisel hikayelerini anlatırken aynı zamanda ev dekorasyonuna da farklı bir hava katıyor,” diyor. Böylece yatak odasından oturma odasına kadar birçok alanda bu tabloların tercih edilmesi sağlanıyor.
Yılmaz, çalışmalarında en son teknolojileri kullanmaktan çekinmiyor. Gelişen dijital sanat ve baskı teknikleri, ona bu girişiminde büyük avantaj sağlıyor. Bütün bu detaylar, takı ve tablolardaki iris fotoğraflarına sadece estetik bir görünüm kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda bunları daha dayanıklı hale getiriyor. Kalite ve özgünlüğü ön planda tutan Aylin, en iyi malzemeleri kullanarak, uzun ömürlü eserler elde ediyor. Bu yönüyle de sanatçının eserleri, sadece birer görsel obje değil, aynı zamanda zamanla değer kazanan koleksiyon parçaları olarak öne çıkıyor.
Eserlerinde aynı zamanda çevre bilinci de barındıran Yılmaz, sürdürülebilir malzemeleri tercih ederek doğaya saygılı bir üretim yapmayı ilke edinmiştir. Bu, çevre dostu ve etik sanat anlayışıyla eserlerinin değerini katlamasının yanı sıra, sanatın bir mesaj iletme gücünü de arttırıyor. "Sanatla mesaj vermek ve farkındalık yaratmak çok önemli," diyor Aylin.
Son olarak, iris fotoğraflarının ardındaki sırları ve süreçleri paylaşmak amacıyla atölyeler düzenlemeyi de planlıyor. İnsanların kendi iris fotoğraflarını veya sevdiklerinin fotoğraflarını sanat eserine dönüştürmelerini sağlayacak bu atölyeler, sanatı daha erişilebilir kılmayı amaçlıyor. Yılmaz, “Her insanın içinde bir sanatçı var; bizim yapmamız gereken tek şey ona yol göstermek,” diyor.
Artık birçok kişi için Aylin Yılmaz’ın eserleri, sadece bir takı veya tablo değil; aynı zamanda birer deneyim, duygu ve bağlantı simgesi haline gelmiş durumda. Bu projeyle birlikte, iris fotoğraflarının da sadece bir imajdan ibaret olmadığını, dünü, bugünü ve geleceği kapsayan derin anlamlar taşıyabildiğini bir kez daha hatırlatıyor.