58 yaşındaki Ayşe Yıldız, yaşadığı felaketin ardından hayata tutunma çabasıyla dikkat çekiyor. Deprem sonrası kaybettiklerini geride bırakmak kolay olmasa da, bu zor sürecin yarattığı boşluğu el emeğiyle ürettiği çantalarla doldurma kararı aldı. Yaşadığı zorluklar karşısında pes etmeyen Yıldız, hem kendisine hem de ailesine destek olabilmek için yaratıcılığını konuşturuyor. Her bir çantası, onun özverisinin ve azminin birer sembolü haline gelmiş durumda.

Depremin Ardından Gelen Zorluklar

Doğu Anadolu Bölgesi'nde, 2023 yılının başlarında meydana gelen büyük depremin ardından, birçok insan gibi Ayşe Yıldız da evini ve işini kaybetti. Yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da büyük bir yıkım yaşadı. Ailesinin geçimini sağlamak zorunda olan Yıldız, günden güne eriyen umutlarını yeniden yeşertmek için düşündüklerini hayata geçirmeye karar verdi. Deprem sonrası gelen yardımlar sınırlı kalırken, Yıldız elindeki malzemeleri kullanarak çanta yapmaya başladı. Belli başlı alışveriş merkezlerinde satılan, fakat kalitesiz malzemeden üretilmiş olan çantalar yerine, kendi elleriyle ürettiği ve özgün tasarımlarla donattığı çantaları tercih eden yerel halk onu daha da motive etti.

El Emeği ile Yeniden Başlamak

Ayşe Yıldız’ın yaptığı çantalar, sadece pratik bir ihtiyaç karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda onun ve benzer durumda olan kadınların güçlenmesine de katkıda bulunuyor. Kendi tasarımlarını yaratması ve bunları satması, ona hem duygusal bir tatmin sağlıyor hem de finansal bağımsızlık sunuyor. Kasabasındaki kadınların birçok başarısız girişiminin ardından, Yıldız’ın çantaları, el işçiliğinin değerini bir kez daha ortaya koyuyor. Yıldız, yaptığı her bir çantada kendini ifade ettiğini ve yaşanan tüm zorlukları aşmak için bir adım daha atmış olduğunu söylüyor.

İlk başlarda, çantalarının satışı yerel pazarlarda başladığı için belirli bir müşteri kitlesine ulaşamadığı gözlemlendi. Ancak sosyal medyanın etkisiyle, yaptığı çantaları daha geniş bir kitleye ulaştırma fırsatı buldu. Instagram ve Facebook gibi platformlarda paylaştığı gönderilerle, çok sayıda takipçi edindi ve bu sayede siparişlerini artırarak geliri de yükselmeye başladı. El emeği çantalarının yaratılma süreci ile birlikte yaşadığı deneyimleri sosyal medyada paylaşarak, hem kendisine ilgi duyan insanlar tanıttı hem de depremin yarattığı yıkımın ne denli derin olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Basit ama etkili bir şekilde çalışmaya devam eden Yıldız, aynı zamanda köyünden diğer kadınlarla işbirliği yaparak onları da bu sürece dahil ediyor. Birlikte çalışarak hem kendi maddi durumlarını iyileştirmeye hem de topluluklarına örnek olmaya çalışıyor. Destek alabilecekleri projeler üzerinde birlikte çalışarak, el emeğiyle üretilen ürünlerin değerini artırmak için mücadele ediyorlar. Bu dayanışma, tamamen kendi başlarına çözüm arayan kadınlar için önemli bir destek olmaktadır. Kadınların, zorlukların üstesinden gelmek için birbirlerine nasıl destek olduklarının en güzel örneklerinden biri olarak düşünülüyor.

Yıldız’ın yaptığı çantalar, yerel pazarların yanı sıra online platformlardan da satışa sunuluyor. Ürünlerini sergilediği bir e-ticaret sitesi kurma hayali var ve bu hayalini gerçekleştirmek için çalışmaları sürüyor. Alışveriş yapanlar onun çantalarının ne kadar özgün ve dayanıklı olduğunu fark ettiklerinde, birçok kişi düzenli olarak sipariş vermeye başladı. Sosyal medyada yer alan olumlu geri dönüşler, onun da motive olmasını sağlıyor. Kendi başına bir marka haline gelme yolunda ilerleyen Yıldız, hedefleri ve hayalleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlemekte. Çantalarının nasıl yapıldığına dair videolar da çekerek insanlara ilham vermeyi amaçlıyor.

Ayşe Yıldız, yaptığı çantalarla sadece kendi yaşam mücadelesine katkıda bulunmakla kalmıyor; aynı zamanda birçok insana da ilham vermeye devam ediyor. Kendi hayallerine ulaşma çabası, çevresindeki pek çok başka kadına da ışık tutmakta. El emeği, dayanışma ve yaratıcılıkla yeniden hayata tutunan Yıldız, başarmanın ve yeniden başlamanın gücünü adeta iliklerine kadar hissettiriyor. Yaşadığı tüm zorluklara rağmen, onu hayatta tutan bir tutku ve azim var. Her bir çantası, onun hikayesini anlatıyor ve onun bu mücadelede yalnız olmadığını gösteriyor.