Son dönemde ABD, sağlık otoritelerini alarm durumuna geçiren bir kızamık salgını ile karşı karşıya. Kızamık hastalığı, 12 eyalete yayılarak toplamda 222 vaka sayısına ulaştı. Uzmanlar, bu durumu hem aşılama oranlarındaki düşüşe hem de bazı ebeveynlerin aşı karşıtı tutumlarına bağlıyor. Kızamık, son derece bulaşıcı bir viral enfeksiyon olup, aşı ile önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen, yıllar içinde aşıdan kaçınmanın sonuçları ciddi şekilde hissedilmeye başlandı. Bu nedenle, sağlık yetkilileri, toplumda yaşanan bu salgını kontrol altına almak için acil önlemler almaya çağırıyor.
Kızamık, Morbillivirus adlı bir virüsün neden olduğu son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle, enfekte bir bireyden hava yoluyla veya doğrudan temasla kolayca yayılan bu hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, burun akıntısı, öksürük, gözlerde sulanma ve vücutta döküntüler yer alır. Döküntüler genellikle hastalığın başlamasından 14 gün sonra ortaya çıkar ve başın arkasından başlayarak tüm vücuda yayılır. Kızamık, özellikle bebekler ve aşılanmamış bireyler için oldukça tehlikeli olup, ciddi komplikasyonlar yaratabilir. Örneğin; zatürre, beyin iltihabı ve hatta ölüm gibi sonuçlar doğurabilir.
Aşılama, kızamık başta olmak üzere birçok hastalığın önlenmesinde en etkili yol olarak kabul edilmektedir. 2 doz halinde uygulanan kızamık aşısı, bireylerin bu hastalığına karşı korunmasını sağlar. Ancak son yıllarda, bazı ebeveynlerin aşı karşıtı tutumları nedeniyle aşılanma oranlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) verilerine göre, bazı eyaletlerde aşı oranları %95'in altına inmiştir ki bu da toplumsal bağışıklığın kaybolmasına yol açmaktadır. Sağlık uzmanları, aşı olmayan çocukların öne çıkmasıyla birlikte hastalığın daha fazla yayılmasına neden olduğunu belirtmektedir.
ABD’de şu anki salgın, özellikle düşük aşılanma oranlarına sahip bölgelerde daha fazla görülüyor. Uzmanlar, aşının etkinliğinin yanı sıra, toplumsal bağışıklığın sağlanması için toplumun tüm bireylerinin aşı olması gerektiğinin altını çizmektedir. Bu salgın karşısında ailelere, aşıların önemini kavramaları ve çocuklarını aşılatmaları konusunda büyük görev düşmektedir. Aksi halde, kızamık gibi ölümcül sonuçlar doğurabilen bir hastalığın tekrar gündeme gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
Salgınla mücadelede, sağlık yetkilileri eldive kullanarak enfekte bireylerin karantina altına alınmasını, sosyal mesafe kurallarına uyulmasını ve hijyen önlemlerinin artırılmasını önermektedir. Ayrıca, ailelerin yetkililere yardımcı olabilmesi için sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması ve aşı kampanyalarının artırılması büyük önem taşımaktadır. Yaz aylarının geldiği bu dönemde, yaz tatilinde yurtdışına seyahat edenlerin de aşı durumlarını kontrol etmesi önerilmektedir. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı nesiller inşa etmek için hükümetler, ebeveynler ve toplum bireyleri ortak adımlar atmak zorundadır.
Kızamık salgını, net bir şekilde aşılamanın önemini ve yanlış bilgilendirmenin zararlarını gözler önüne seriyor. Aşı karşıtlığına yönelik yanlış bilgiler, toplumda büyük bir sağlıklı bireyler akışını tehdit ediyor. Anlayışlı bir toplum için, bu tür yanlış bilgi ve korkuların üstesinden gelinmelidir. Kızamık vakalarının sayısının artması ile birlikte birçok eyalette sağlık teşkilatları alarm durumuna geçerek eğitim çalışmalarını hızlandırmış ve salgını kökünden çözme adına adımlar atmaktadır.
Son olarak, toplumsal sağlık yalnızca bireysel sağlıkla ilgili değildir. Aşılanma oranlarının artırılması ve toplumun aşı konusundaki bilgilenmesi, toplum sağlığı için kritik bir öneme sahiptir. Amerikan halkı, bu konuda sağlıklı bir gelecek için mücadele etmeli, yanlış bilgilere asla itibar edilmemeli ve özellikle çocukların aşılanmalarında hiçbir aksama yaşanmaması için seferber olmalıdır.